İSABEY CAMİİ

İsabey Camii, Artemis Tapınağı ile St. Jean Kilisesi arasında, tepenin güneybatısında yer almaktadır. Bu konumuyla üç ayrı dinin sembollerinin bir üçgen arasında kalması anlamlıdır. Ve dünyada örneği yoktur. Camii 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından Şamlı Mimar Ali İbn-el Dımışkü’ye yaptırılmıştır. 51X57 m ölçülerindeki camide Efes’le Artemis Tapınağından bazı parçalar özellikle sütunlar kullanılmıştır. Taç kapı üzerinde yer alan kitabede Mehmet oğlu İsa Bey ve Mimar Dımışık’lı oğlu Ali’nin adları okunabiliyor.

Camiinin ortasında şadırvan ı kapsayan revaklı avlu yer alır. Camiinin doğu ve batısı kapısının üstünde yükselen iki minareden doğuda olanı tamamen yıkılmış ve tek bir minare kalmıştır.

1975 yılından sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yaptırılan iyileştirme ve onarım çalışmalarıyla camii ibadete açılmıştır.

Aydınoğulları Beyliği’ nin Başkenti Ayasuluk’ta inşa edilen İsabey Camii ana cephesindeki mermer ustalığı Batı Anadolu’daki önemli örnekleri arasındadır. Ayasuluk’ta (Selçuk) Aydınoğulları Dönemi’ne (1304-1390) ait anıtların büyük bir bölümü halen ayaktadır. Bunlar içinde en önemlisi olan İsabey Camii 1700-1975 yılları arasındaki yıpranmışlığına rağmen halen ayakta ve cami işlevini sürdürmektedir.

Caminin Banisi İsa Bey, Hızır Bey’den sonra beyliğin başına geçerek 42 yıl hüküm sürmüş (1348-1390) ve başkenti Birgi’den Ayasuluk’a taşımıştır. Aydınoğlu İsa Bey, kendinden önce (Özellikle Umur Bey zamanında) savaş dolu yılların getirdiği ganimetler, tarım gelirleri ve Venediklilerle yapılan ticaret antlaşmaları sonunda artan gümrük gelirlerinin büyük bir kısmını dini, toplumsal işlevli anıtların yapımına harcamıştır. 13 Mart 1375 tarihinde inşaatı tamamlanan İsabey Camii’nin mimarı Şamlı Ali ibn el Dımışki’dir. Ayasuluk kent merkezinde tepenin güneybatısında 50.00X55.00 m lik alanı kaplayan cami, çapraz sahınlı veya transept tipli camiler grubuna girmektedir. Harim dört büyük granit sütun ve kemerlerle enlemesine ikiye bölünmüştür. Mihrap önü (orta kısım) iki kubbeyle örtülüdür.

Enine planlı olan bu tip camiler Harran Ulu Camii, Şam Emeviye Camii ve Diyarbakır Ulu camii gibi Hıristiyanlık bazilikalarından camiye çevrilmiş yapılardır. Caminin batı cephesinde kullanılan mermerlerin çoğunluğu o sırada harabe halindeki Artemis Tapınağı’ndan getirilmiştir. Cephesinin ortasında çok süslü ve kitabeli taç kapı yer alır. Taç Kapı’nın güneyinde harim kısmının batı cephesinde bulunan dört pencere birbirinden farklı yapıları ve süslemeleriyle gerçek bir sanat harikası olarak kabul edilir. Bunların dış yüzlerindeki güzellik iç kısmına da yansımıştır.

Ayasuluk İsabey Camii, Anadolu Beylikler Dönemi’nde nadir görülen iki minareli (biri yıkılmıştır) camilerden biridir. Harimin kuzeyinde yer alan ve kalan izlerden üç kenarı revaklarla çevrili olduğu anlaşılan avlu, bu şemanın Osmanlı öncesi dönemdeki ilk örneğidir. Yapının Mihrap parçaları ve kitabesi 1988 yılında yapılan restorasyon sırasında kısmen yerine yerleştirilmiştir.